Bir Parça Şiir: Şükrü Erbaş 2

2–3 dakika

Günde kaç cümle kuruyoruz? Ben bilmiyorum, açıkçası istatistik varsa da şov olsun diye buraya koymakla uğraşacak değilim. Merak eden bakar. Benim seninle peşine düşmek istediğim mesele başka. 

Kurduğumuz cümlelerin kaçından kendimize veya başkalarına karşı memnuniyetsizlik akıyor? Şikayet etmek bir alışkanlık olmuş mu?

İnsan Bir Eksik Sözdür kitabında şöyle geçiyor:

“Bunu ağız dolusuyla söylemedim sana hiç

Öyle kötü büyüttüler ki bizi 

Sevgimizi söylerken karanlıkta bile utanırdık.”

Küçükken bize doğrultulmuş zehirli okları alıp bizim de büyüdükçe başkalarına fırlatmamız ne acı! Sevginin bir zayıflık olarak algılandığı tüm zihinlerden bu düşünceyi silmek isterdim. Aksine herkes herkesi olduğu gibi sevebilse belki dünya, bu kadar şikayet ettiğimiz dünya olmazdı. “Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey.”  diye boşuna dememiş Sait Faik. 

Tüm bu şikayet etmeye tonla sebep bulduğumuz bulduğumuz dünyada, İnsan Bir Eksik Sözdür’de şu geçiyor: 

“Bir çürümenin ortasında 

Utancımıza tutunmuş

İyi şeyler düşünerek

Yaşamaya çalışıyoruz.” 

Yaşıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz da nasıl? 

Ben bu yıl bir karar aldım sevgili okur. Bilirsin yeni yıla girerken insana bazen yeni kararlar alma perileri gelir. Bu yıl yaşadığımı daha çok hissetmek istiyorum. Manevi anlamda iyileşmek istiyorum. Ağzımdan ve klavyemden çıkan sözlerin benim moralimi bozabilecek sözler olmamasına dikkat ediyorum. Şakasına da olsa arkadaşlarımla konuşurken kendimi yerecek sözlerden kaçınıyorum. Enerji mi dersin yoksa manifest veya başka bir şey mi dersin, bunu bilemiyorum ama güzel olanı söylemek ve güzel olanı yapmak arasında bir bağlantı kuruyorum kendi zihnimde. Bir şeyi yapmak istediğimde sözcük seçimlerimde olumsuzu yansıtan sözcükler kullanmıyorum. Bu, bana iyi geliyor.

Başka bir açıdan da bakalım, bir topluluk içindeyken kendimizle ilgili şaka da olsa dediğimiz olumsuzlukların başkalarının zihnine -iyi veya kötü- yerleşmesi de ileride onlarla olan ilişkimizde bir sorun çıkarabilir. A kişi anksiyetesi olduğunu şaka amaçlı söylüyor diyelim. O kişi bunu söylediği arkadaşlarıyla bir problem yaşadığında bazen o şaka söylemi, insanın yüzüne vurulabilir.

Şikayet etmenin şikayeti arttırdığını söylerler. Sürekli şikayet edip o şeyi düzeltmeye çalışmadan süren bir sistem, sağlıklı bir sistem midir? Bu soru cebimizde kalsın.

Otların Uğultusu Altında kitabında şöyle geçiyor:

“Yazık o dile ki

Bir harfi bile çiçek açmamış.”

Peki, neden çiçek değil de zehir saçıyor diller? Sosyal medyada herkese ağzına geleni saymayı ve küfür etmeyi kendine hak gören o kesim, çiçek mi açıyor yoksa kurşun mu atıyor? 

Çocukları küfürlerimizle ve sevgisizliğimizle değil, samimi sevgilerimizle yetiştirdiğimiz günler görmek dileğiyle… 

Collective Spark sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin