Her yıl Oxford University Press tarafından belirlenen “Word of the Year” (Yılın Sözcüğü), yalnızca dilin değil, aynı zamanda toplumun genel ruh hâlinin ve dönemin önemli meselelerinin bir yansımasını sunar. 2024 yılının sözcüğü olarak seçilen “Brain Rot” (Beyin Çürümesi), dijital çağın insan zihni üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu kavram, özellikle sosyal medya ve dijital içeriklerin yoğun tüketimi sonucunda zihinsel ve entelektüel düzeydeki zararları ifade ediyor.
Aslında bu endişe yeni değil. Okan Bayülgen yıllar önce bir televizyon programında bu konuya dikkat çekmiş, sosyal medyanın insanlar üzerindeki etkilerini tartışmaya açmıştı. Ancak “brain rot” kavramının yeniden gündeme gelişi, dijital çağın hızlı dönüşümü ve toplum üzerindeki etkileriyle daha yakından ilişkili. 2023-2024 yılları arasında bu terimin kullanım sıklığı %230 oranında arttı ve dijital tüketim alışkanlıklarımızın günlük yaşamımıza olan etkilerini sorgulamak için bir kapı araladı.
Beyin Çürümesi Nedir?
Dijital çağın sunduğu sosyal medya ve kısa video içerikleri, yalnızca eğlenceli birer zaman geçirici olmaktan çıkıp zihinsel sağlığımızı tehdit eden bir unsur hâline geldi. Saniyeler içinde tüketilen bu içerikler, anlık bir haz sağlarken uzun vadede dikkat süremizi kısaltarak odaklanma becerimizi zayıflatıyor ve zihinsel tükenmişliğe yol açıyor. Hepimizin bir noktada deneyimlediği bu “aşağı kaydırma” alışkanlığı, fark edilmeyen ancak etkileri oldukça derin olan bir döngüyü yaratıyor.
“Beyin çürümesi” kavramı, aslında yeni değil. 1854 yılında Henry David Thoreau’nun “Walden” kitabında yer bulan bu ifade, dijital çağın getirdiği yoğun bilgi bombardımanı ve yüzeysel tüketim alışkanlıklarıyla birlikte yeniden önem kazandı.
Türkiye’de Dijital Bağımlılık
Türkiye’de sosyal medya bireylerin kendini ifade etmesi, olayların görünür kılınması ve gelişime katkı sağlanması açısından büyük bir öneme sahip ancak bu araçları doğru ve etkili kullanma konusunda yeterince bilinçli olmadığımız bir gerçek.
TÜİK’in 2024 yılına ait “Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” verilerine göre, 6-15 yaş grubundaki çocukların internet kullanım oranı 2021’de %82,7 iken 2024’te %91,3’e yükselmiş durumda. Bu çocukların en sık yaptıkları aktiviteler ise %83,9 ile video izleme, %75 ile ödev veya çevrim içi derslere katılma ve %72,7 ile oyun oynama ya da oyun indirme olarak sıralanıyor. Sosyal medya kullanan çocukların oranı ise %66,1 gibi yüksek bir seviyede.
Benzer şekilde TÜİK’in “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” verileri, tüm bireylerin internet kullanım oranının %88,8 olduğunu ortaya koyuyor ancak öğrenme veya gelişim amaçlı internet kullanım oranı, bir önceki yıla göre 4,9 puan azalarak %13,9 geriledi. Bu veriler, dijital tüketimin daha yüzeysel ve anlık hazlara yönelik hâle geldiğini gösteriyor.
Sonuç olarak daha kısa dikkat süreleri, sürekli tatminsizlik hissi ve mutsuzluk, dijital bağımlılığın kaçınılmaz etkileri arasında yer alıyor. Birçok ülke bu durumu kontrol altına almak için sosyal medya kısıtlamaları ve dijital detoks etkinliklerini destekliyor.
Çözüm Önerisi: Colspark ile “Screen Free” Hareketi
Colspark topluluğu olarak dijital bağımlılığın toplum üzerindeki etkilerini fark ediyor ve bu soruna karşı çözümler geliştirmek için harekete geçiyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz “Screen Free” temalı etkinlikler, bireylerin dijital cihazlardan uzaklaşarak sosyal bağlarını güçlendirmelerini ve farkındalıklarını artırmalarını amaçlıyor. “Screen Free” sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda zihinsel sağlığı yeniden kazanmak için attığımız bir adımdır.
Bu etkinliklerde kısa süreli hazzın ötesine geçerek derin düşünce, yaratıcılık ve sosyal etkileşim fırsatları sunuyoruz. Gençlerin ekran bağımlılığıyla mücadele edebilecekleri ortamlar oluşturmak ve bu bilinci yaymak bizim için öncelikli bir misyon.
Bu Hareketin Parçası Olmaya Davetlisiniz
Beyin çürümesi gibi dijital çağın getirdiği tehditlerle ancak birlikte hareket ederek başa çıkabiliriz. Colspark’ın “Screen Free” etkinliklerine destek vererek daha sağlıklı ve farkındalıklı bir toplum oluşturma yolculuğunda bize katılabilirsiniz.
Unutmayalım ki teknoloji ve sosyal medya, doğru kullanıldığında hayatımızı zenginleştirebilir ancak kontrolsüz ve bilinçsiz kullanım, bireysel ve toplumsal olarak geri dönüşü zor zararlara yol açabilir.
Gelin, dijital çağın getirdiği sorunlara birlikte çözümler üretelim ve daha sağlıklı bir yaşam standardı oluşturmak için adım atalım.
“Screen Free” etkinliklerine katılın, bu dönüşümün bir parçası olun.

