Son yıllardaki gelişmelerin ardından okuma ve yazmaya yönelik sistemli bir ilerleme kaydedilmesi adına önemli bir mesafe alındı insanlık olarak. Üretirken süreci planlamadan tutun konuyu ele alış tarzına kadar aslında birçok konuda bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. Buna yönelik birçok okuryazarlık terimi hayatımızda yer edindi; teknoloji okuryazarlığı, finans okuryazarlığı gibi. Bugün sizlerle birlikte seri halinde ele alacağımız konunun ilki hukuk okuryazarlığı üzerine olacak.
Peki nedir hukuk okuryazarlığı?
Temelden başlayalım önce. Hukuk nedir, ne anlama gelir? Üstün kamu erki olan devletin yetkili organları tarafından toplumsal ilişkileri düzenleme amacıyla konulan, belli yaptırımlara tabi ve uyulması zorunlu kuralların oluşturduğu sistemdir.
Hukuk, alan olarak birçok farklı konuya ayrılan önemli sosyal bilimlerin başında gelir. Günlük hayatta kullandığımızdan ya da karşımıza çıktığından dolayı aslında sık telaffuz ettiğimiz bazı kelimelerin ne anlama geldiğini haliyle bilmiyor olabiliriz. Hukuk okuryazarlığı işte tam da buna odaklanıyor.
Hukuk okuryazarlığı, kişilerin mevcut yasaları ve yasal süreçte ifade edilen temel kavramları anlamlandırmayı amaç edinir. Vatandaş olarak hak ve sorumluluklarını bilme ile birlikte yükümlülüklerinin farkında bireyler olmalarını amaç edinen bir dal. Toplum bilinci yüksek birey olmanın yolu bir nevi hukuk okuryazarı olmaktan geçiyor.
Beşerî bir bilim olmanın yanında düzeni konu edinmesiyle kitlelerin yaşayışına doğrudan yön veren hukukun kayda değer bir sonuç alınabilmesinde halkta uyandırdığı tezahür ciddi önem kazandırmaktadır. Hukuk okuryazarlığının kapsamı ve manası üzerine bulunduğumuz incelemelerin ardından konularına ayırarak inceleyerek büyük resme daha kolay ulaşabiliriz. Buna ise hukuk okuryazarlığına konu olan unsurları ele alarak başlamak istiyorum. Sizlerin de bildiği üzere hukuk sisteminin işlerlik kazanmasında ve toplum üzerinde etkisinin hissedilmesinde temel bir unsur olan anayasa üzerine birtakım incelemeler ışığında ifade edilecek birçok şey var…
Öyleyse nedir anayasa?
Anayasa, ülke içindeki egemenlik yetkilerinden ülkenin işleyişine dair birçok konunun ele alındığı ve hitap ettiği kişileri bağlayan hukuk kurallarıdır. Anayasa, bir ülkenin bağımsızlık sembolüdür. Hak ve sorumluluklarımızın sınırlarını çizerken devletin organlarının da işleyişini belirleyen baş yasa olarak ifade edebiliriz.
Tüm vatandaşlarını ilgilendiren ve sıralama olarak en üst düzeydeki kanun olarak nitelendirebileceğimiz anayasa, geçmiş olarak önemli bir değere sahiptir. Tarihsel olarak bir yolculuğa çıkacak olursak en başta Orta Çağ Avrupası’ndaki yaşanan olaylar neticesindeki halk direnişinin önemli sembollerinden olan Magna Carta, derebeylerin İngiliz kral I. John’un yetkilerini kısıtlaması ile öne çıkmaktadır. “Büyük Sözleşme” anlamına gelen bu belge, temel hakları sıralamasının yanında “kral dahil kimsenin yasanın üzerinde olmadığı” ilkesine de yer vermesiyle kayıtlara geçmiş ve tarihteki ilk anayasal belge olarak kabul edilmiştir.
Avrupa’da bu gelişmeler yaşanırken bizim topraklarımızda neler olduğunu merak ediyorsanız hemen belirteyim. Magna Carta’nın imzalandığı yıl olan 1215’ten 1876’ya kadar geçen süre aralığında aslında bizim topraklarımızda anayasa yoktur. Bunun da en önemli sebebi coğrafyamızda hüküm süren devletlerin monarşiye dayalı bir yönetim anlayışına sahip olmalarındandır. Fakat takvimler 1808’i gösterdiğinde bu konuda önemli bir gelişme yaşandı.
Coğrafyamızda 20.yy.a kadar hüküm süren bir devlet olan Osmanlı’da özellikle 19.yy’da yaşanan bazı olaylar neticesinde taşrada bazı varlıklı kimseler olan âyanların toplumda ve saray karşısında güç kazanması isyan seviyesine çıkacak gelişmelerin yaşanmasına neden oldu. Bunun sonucunda ise taşıdığı önem itibarıyla bir nevi Magna Carta sayılabilecek bir ferman imzalandı. Osmanlı sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa’nın Rumeli ve Anadolu ayanlarını İstanbul’da toplayarak yapmış olduğu bazı anayasal vasıflar içeren antlaşmanın imzalanmasıyla bizler de tarihsel olarak ilk kez anayasa ile tanışmış olduk.
İlk anayasa olarak KanuniEsasi
Senedi İttifak, içerdiği düzenlemelerden ötürü anayasal belge niteliğine kavuşsa da bizim coğrafyamızdaki ilk anayasa 1876’da hayat bulan Kanuni Esasi’dir.
Osmanlı’nın ilk ve tek anayasası olan Kanuni Esasi, meşruti monarşiyi yürürlüğe geçiren bir yapıya sahiptir aynı zamanda. Padişah ve meclisin olduğu bir sistemi öngören bu anayasanın ömrü kısa olsa da ilk olmasının da etkisiyle önemli bir yer kaplamakta.
Osmanlı’da 1. Meşrutiyet’in ilanını takip eden yıllarda baskı rejiminin geri gelmesiyle gölgede kalan bir anayasa olan Kanuni Esasi’deki meclisi feshetme yetkisinin padişahta olduğunu belirten düzenleme İstibdad Dönemi’nin başlamasına neden olması bakımından da kayda değer bir neden sonuç ilişkisi sunmaktadır.
Yeni Türk devletinin ilk anayasası
Cumhuriyetin ilanından sonraki süreçte kanunların işleyişi ve ülkenin geleceği adına son derece gerekli bir düzenleme ihtiyaçtı. Bu ihtiyaç ise ilk etapta Teşkilatı Esasiye ile karşılandı.
Takvim yaprakları 1921’i gösterdiğinde 23 maddeden oluşan bir metin Büyük Millet Meclisi tarafından hazırlanıp yürürlüğe konuldu. Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından 1924 yılında ilk anayasamız olan 1924 Anayasası yürürlüğe girdi.
1. maddesinde yönetim şeklimiz cumhuriyete vurgu yapan bu anayasa, millet egemenliğine dayalı demokratik ve laik modern Türkiye’nin inşasında çok önemli bir rol oynamıştır. İlerleyen yıllardaki seçme seçilme hakkından devletin dinine dair olan değişikliklerle birlikte çağa uyum sağlayan bir yapıya bürünme yolunda ciddi mesafe alınmasını sağlamıştır.
Coğrafyamızda yaşanan sosyal ve siyasi gelişmelerden nasibini alan anayasa, değişikliklerin yanında kaldırılma gibi durumların neticesinde ülkemizde sırasıyla 1961 ve 1982 Anayasaları yürürlüğe girmiştir. Mevcut düzende 1982 Anayasası yürürlükte olup birçok defa değişikliğe uğramıştır. Son ciddi değişiklik ise 2017’de olmuştur.
Hukuk okuryazarlığının anlaşılması adına hukukumuza konu olan unsurlardan olan anayasayı tarihî olarak geçirdiği süreçle birlikte ele aldık. Serimizin bir sonraki yazısında yine önemli bir içerikle sizlerle olacağız. Şimdilik görüşmek üzere, Colspark’la kalın.

